Rehber

Türk Dansları ve Koreografi: Ruhunuzu Özgür Bırakın

Dans, köklü kültürümüzden günümüze uzanan bir ifade sanatıdır. İster geleneksel figürlerde, ister modern dansın özgür adımlarında kendinizi bulun.

Yayınlanma tarihi Son güncelleme

Görsel Tanıtım

Genç dansçı merdivenlerin yanındaki siyah küplerin üzerinde poz veriyor
Genç dansçı koyu mermer merdivenlerde poz veriyor
Siyah kıyafetli genç kız dans figürü yapıyor.
Loş ışıklı sahnede performans sergileyen bale dansçıları
Photo by Kazuo ota on Unsplash
Kostümlü bale dansçıları sahnede performans sergiliyor.
Photo by Kazuo ota on Unsplash
Kırmızı kostümlü balerin sahnede performans sergiliyor.
Photo by Kazuo ota on Unsplash
Genç balerin, gösteri öncesi sahnede tütüsüyle
Photo by Kazuo ota on Unsplash
karanlıkta yerde yatan bir adam
beyaz boya bulaşmış bir kişinin ellerinin yakın çekimi
Photo by Tapish on Unsplash
Stüdyoda siyah kıyafetlerle dans eden genç dansçı
Siyah spor kıyafetli bir kadın yoga pozunda.
Siyaj tayt giyen genç kız yoga pozunda
Siyah tulumlu bir kadın dans figürü sergiliyor.
Siyah kıyafetli bir dansçı zarif bir poz veriyor.
Beyaz tütülü bale dansçıları sahnede
Photo by Kazuo ota on Unsplash
Sahnede gösteri yapan bale dansçıları.
Photo by Kazuo ota on Unsplash
Karanlık sahnede zarif poz veren bir balerin.
Photo by Kazuo ota on Unsplash
Sahnede beyaz tütüyle dans eden balerinler
Photo by Kazuo ota on Unsplash
Beyaz tütülü bale dansçıları sahnede
Photo by Kazuo ota on Unsplash
Siyah mayolu genç kadın kollarını yukarı kaldırmış.

Beklenti

Düğünlerde gördüğüm halayların, zeybeklerin büyüsüne kapılırdım. Bir gün, bir akrabamın 'Hadi gel, seninle bir zeybek kursuna yazılalım' teklifiyle içimdeki bu özlemi gidermeye karar verdim. İlk ders öncesi ellerim titriyor, 'Ya beceremezsem?' diye düşünüyordum. Sıcak bir yaz akşamında, şehrin göbeğindeki küçük bir dans stüdyosunun önünde, içimdeki heyecanla baş başa kalmıştım.

İçeri adımımı attığımda, taze boyalı duvarlardan gelen boya kokusu ve hafif nemli hava beni karşıladı. Duvarlarda asılı siyah-beyaz fotoğraflarda, yıllar öncesinin zeybek ustaları sanki bana gülümsüyor gibiydi. Eğitmenimiz Hüseyin Bey, 'Hoş geldiniz, herkes ilk adımı atıyor, yüreğinizin sesini dinleyin' diyerek beni içeri buyur etti.

Daldırma

İlk adımları atarken ayaklarım adeta taş kesilmişti. 'Sağ sol, sağ sol, bir iki üç' diye sayan Hüseyin Bey'in sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Zeybeğin o ağırbaşlı duruşunu yakalamak için dizlerimi bükmeye çalışırken, alnımdan süzülen terler yanaklarımdan süzülüyordu. Sonra bir an oldu, müzik yükseldiğinde her şey değişti. Davulun tok sesi göğsümde çarptı, kemençenin o içli nağmeleri ise adeta beni çağırıyordu.

Gözlerimi kapattığımda, Ege'nin zeytin kokulu rüzgarını yüzümde hissettim. Adımlarım yavaş yavaş açıldı, kollarım yavaşça yukarı kalktı. 'Bir, iki, üç' derken, atalarımın yüzyıllardır süregelen geleneğinin bir parçası olduğumu hissettim. Diğer öğrencilerle göz göze geldiğimizde, hepimiz aynı duyguları paylaşıyorduk. Müzik bizi birbirimize bağlıyor, her birimizi Anadolu'nun kadim öyküsünün bir parçası haline getiriyordu.

Yansıtma

Ders bittiğinde, ter içinde kalmıştım ama içimde tarifsiz bir huzur vardı. Dışarı çıktığımda, İzmir'in o meşhur gün batımına karşı yürürken, ayaklarım hâlâ ritim tutuyordu. O gece uyuyamadım, zihnimde sürekli o müzik ve hareketler vardı. Ertesi gün, vücudumda hissettiğim ağrılar bile bana mutluluk veriyordu, çünkü bu ağrılar yeni bir şeyler öğrenmenin, kendimi geliştirmenin işaretiydi.

O günden sonra hayatım değişti. Artık sadece bir izleyici değil, aynı zamanda bu kadim geleneğin bir parçasıydım. Şimdi düşünüyorum da, o ilk adımı atmak belki de hayatımdaki en güzel kararlardan biri olmuştu. Zeybek yalnızca bir dans değil, bir yaşam felsefesiydi: Dik duruşuyla gururu, yavaş ve ağırbaşlı hareketleriyle sabrı, sonunda patlayan coşkusuyla da hayat sevincini anlatıyordu bana. Ve ben, bu toprakların çocuğu olarak, bu değerleri dans ederek öğreniyordum.

Türk halk oyunları, binlerce yıllık Anadolu kültürünün yaşayan tanıklarıdır. Bu dansları öğrenmek, atalarımızdan bize kalan değerleri yaşatmanın en güzel yollarından biridir.
Dans etmek tüm vücut kaslarını çalıştırarak kardiyovasküler sağlığı iyileştirir, esnekliği artırır ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Özellikle zeybek figürleri, denge ve duruş bozukluklarını düzeltmede etkilidir.
Dans etmek endorfin salgılanmasını sağlayarak stres seviyelerini düşürür ve genel ruh halini iyileştirir. Özellikle grup halinde yapılan halk oyunları, sosyal bağları güçlendirir.
Yeni hareketler öğrenmek ve bunları sergilemek özgüveni artırır. Geleneksel kıyafetlerle sahne almak ise kişinin kendini ifade etme becerisini geliştirir.
Halk oyunları toplulukları, yeni insanlarla tanışmak ve güçlü dostluklar kurmak için harika bir fırsat sunar. Özellikle şehir hayatında kaybolan dayanışma duygusunu yeniden canlandırır.
Dans etmek hafızayı güçlendirir ve bilişsel gerilemeyi yavaşlatır. Özellikle karmaşık figürler içeren danslar, beynin farklı bölgelerini aynı anda çalıştırır.
Geleneksel egzersizlerin aksine, dans etmek eğlenceli bir şekilde formda kalmayı sağlar. Müzik eşliğinde yapıldığı için motivasyonu yüksek tutar.
  1. Yapmak istediğiniz dans türünü belirleyin (zeybek, horon, halay, modern dans vb.)
  2. Bulunduğunuz şehirdeki halk eğitim merkezlerini veya özel dans kurslarını araştırın
  3. İlk ders için rahat kıyafetler ve esnek tabanlı ayakkabılar edinin
  4. Temel adımları öğrenmek için TRT Arşiv'deki Türk halk oyunları videolarını izleyin
  5. Küçük gruplarla pratik yapmaya başlayın, mümkünse bir eş bulun
  6. Haftada en az iki kez düzenli pratik yapın ve pes etmeyin
  7. Yerel festivallere ve gösterilere katılarak kendinizi motive edin
  • Rahat kıyafetler ve esnek tabanlı ayakkabılar
  • Yeterli hareket alanı sağlayan bir alan
  • Su matarası
  • Hareket özgürlüğü sağlayan kıyafetler
  • Açık bir zihin ve öğrenme isteği
  • Dersler için küçük bir havlu
  • Ter emici çorap veya patik

Dans ederken vücudunuzun sınırlarını zorlamayın. Özellikle zeybek gibi fiziksel güç gerektiren danslarda ısınma hareketlerini atlamayın. Hamileler ve eklem rahatsızlığı olanlar mutlaka hekim onayı almalıdır. Ayakkabı seçiminde tabanı kaymayan, rahat ayakkabılar tercih edin. Açık havada yapılan danslarda güneş kremi kullanmayı ve yeterli sıvı tüketmeyi unutmayın.

Elbette! Tüm ustalar bir zamanlar ilk adımlarını atmıştı. Kurslar genellikle temel seviyeden başlar ve her yaştan katılımcıya uygun programlar sunar.
Dans etmenin yaşı yoktur! 7'den 70'e herkes dans edebilir. Önemli olan kendi sınırlarınızı bilmek ve kendinizi zorlamamaktır. Yaşlılarımızın dediği gibi, 'İsteyen dağları deler'.
Hayır, dans etmek için özel bir yeteneğe ihtiyacınız yok. Önemli olan istekli olmanız ve düzenli pratik yapmanızdır. 'Damlaya damlaya göl olur' misali, azimle çalıştığınızda mutlaka ilerleme kaydedersiniz.
Bu tamamen kişisel tercihinize bağlı. Eğer enerjiniz yüksekse horon, daha ağırbaşlı bir dans istiyorsanız zeybek, eğlenceli ve hareketli bir şeyler arıyorsanız halay size göre olabilir. 'Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır' diye boşuna dememişler.
Başlangıç aşamasında rahat kıyafetler yeterlidir. İlerleyen aşamalarda, özellikle gösterilere katılacaksanız, geleneksel kıyafetler edinebilirsiniz. 'Önce iğneyi kendine, sonra çuvaldızı başkasına' atasözünden hareketle, önce temel hareketleri öğrenmeye odaklanın.
Haftada en az 2-3 saat pratik yapmak idealdir. Ancak 'Azı karar çoğu zarar' sözünü unutmayın. Kendinizi yormadan, keyif alarak yapabileceğiniz sıklıkta pratik yapın.
Evet, özellikle zeybek ve horon gibi enerji gerektiren danslar saatte 300-500 kalori yakmanızı sağlar. Üstelik 'İşleyen demir ışıldar' misali, düzenli yapıldığında kas kütlenizi artırır ve metabolizmanızı hızlandırır.
Hayır, pek çok Türk halk oyunu grup halinde yapılır ve partner gerektirmez. 'Bir elin nesi var, iki elin sesi var' diyerek, grup halinde yapılan dansların ayrı bir keyfi vardır.
Kesinlikle hayır! 'Dereden geçerken at değiştirilmez' diye bir söz vardır ama dans için asla geç değildir. Her yaşta yeni bir şeyler öğrenmek mümkündür.
Hayır, 'Damlaya damlaya göl olur' atasözümüzde olduğu gibi, küçük bütçelerle de dans edebilirsiniz. Belediyelerin ücretsiz kurslarından yararlanabilir, ikinci el kıyafetler alabilirsiniz.
Hayır, 'Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır' sözünde olduğu gibi, her beden ve vücut tipi dans edebilir. Önemli olan kendinizi iyi hissetmeniz ve keyif almanızdır.
Evet, özellikle temel adımları öğrenirken evde pratik yapabilirsiniz. Ancak 'Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim' sözünden hareketle, bir süre sonra bir grupla çalışmanın faydalarını göreceksiniz.

Hemen adımlarınızı Anadolu'nun ritmiyle buluşturun!